Bu Blogda Ara

26 Aralık 2017 Salı

Karadeniz'in Burnu Sinop Hamsilos

Türkiye’nin en kuzeyindeki saklı cennet…

 

Hamsilos Koyu

Yemyeşil ormanı, denizin bir nehir gibi kara içine girdiği Hamsilos Koyu (Hamsaroz) ve civarı bir doğa harikasıdır. Il Merkezine 11 Km. uzaklıktadır. Akliman-Hamsilos (Hamsaroz) yöresi Kültür Bakanlığı tarafından 1.derecede Doğal Sit alanı ilan edilmiştir. (9.Nisan 1987 tarih 19.426 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı, 19.Nisan 1989 tarih ve 20144 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ikinci değişik Bakanlar Kurulu Kararı ile. ) Hamsilos Koyu ( Hamsaroz), çiçek ve ağaçlarla bezenmiş olağanüstü güzellikte bir dinlenme yeridir. Koyun oluşumunda, gerekli olan buzul aşındırması IV. Jeolojik Zamanda bu yörede oluşmadığından, Hamsilos Koyu (Hamsaroz), Deveci Deresi adlı küçük bir akarsuyun ağzında yer alan 300-400 m.lik bir deniz girintisidir. Hamsilos (Hamsaroz) limanı, morfolojik delillere göre, Deveci Deresi Vadisinin aşağı kesiminin, karada oluşan çöküntüler sonucunda sular altında kalmasıyla oluşmuş, dünyada sadece Norveç ve Sinop’ta bulunan “RIA” tipi kıyıdır.

 

Akliman

Şehrin batısındadır. Kent merkezine 9 km. uzaklıktadır. Kilometrelerce uzunluğunda ve 15-20 metre genişliğinde bir şerit gibi uzanan kumsalı vardır. Millî Parklar Başmühendisliğince düzenlenen Akliman Piknik Alanı, her türlü ihtiyaca cevap verecek niteliktedir. Piknik alanında ormanla deniz içiçedir. Akliman Koyunun oluşumu da Hamsilos Koyu’nun oluşumunda açıklandığı gibi “RIA” tipi bir kıyıdır.
Karakum
İl Merkezine 2 km. uzaklıktadır. Sinop Yarımadası’nı çevreleyen yol üzerindedir. Adını ince simsiyah kumundan almıştır. Halk arasında kumunun romatizma,siyatik gibi hastalıklara iyi geldiği söylenir.
Kamu ve özel kişilere ait otel, tatil köyü, kafe, restaurant, bungalow tipi evler ile karavan ve çadır yerleri bulunmaktadır.https://www.tripadvisor.com.tr/Attraction_Review-g652366-d4191410-Reviews-Hamsilos_Koyu-Sinop_Sinop_Province_Turkish_Black_Sea_Coast.html

Anadolunun En Batısı ,Kaz Dağlarının Bol Oksijeni ,Adeta Cennetten Bir Parça Ayvalık

Ayvalık, sanki kendi içerisinde gizli güzellikler barındıran bir yer oldu benim için. Her ziyaretimde kendisi ve zenginliği hakkında yepyeni heyecan uyandıran şeyler öğreniyorum. Bazılarını belki sizler de biliyorsunuzdur ama benim için bu zenginliklerin her biri bu şirin yeri sadece ülkemiz için değil, dünya turizmi için de cazibe merkezi yapabilecek değerde şeyler. Mesela kendine münhasır bir aroması olan dayanıklı zeytin yağı, mesela yüz elliden fazla meze çeşidi ve leziz Ege yemekleri, mesela yüzlerce yıllık tarihi evleri ve özgün mimarisi ve listeye eklenecek dahası ve dahası. Ayvalık kendisine vakit ayırınca işte bu güzelliklerini gözler önüne seriyor.

Gelen Turistlerin Hayran Kaldıkları Trabzonun Kalbi Uzungöl Gitmediyseniz Bir an Önce Gitmelisiniz

Karadeniz turu içinde yer alan bol temiz hava alabileceğiniz ve harika bir manzara seyredebileceğiniz el değmemiş doğası, yöresel yemekleri, temiz havası, benzersiz coğrafyası ile Trabzon Uzungöl Tabiat Parkı gezilecek yerler arasına alınmalıdır. Trabzon’a 99 km ve Çaykara ilçesine 19 km uzaklıkta deniz seviyesinden 1090 metre yükseklikte bulunan Uzungöl dik yamaçları ve muhteşem bir doğa örtüsü ile doğa tutkunlarını büyüleyici bir yerdir.
Uzungöl Trabzon ili Çaykara ilçesine bağlı turistik bir beldedir.
Vadinin ortasında bulunan yamaçlardan düşen kayaların Haldızen deresinin önünü kapatması ile oluşmuş olan göle Uzungöl denir. Uzungölün etrafı Karaçam ve diğer Karadeniz dağ ağaçlarından oluşan ormanlarla çevrilidir.
Uzungölde bir vadi içinde akan temiz berrak bir sulu bir dere dar ve uzun bir küçük göle dökülür. Taşan su Solaklı dere çayına buradanda Of ilçesinden denize ulaşır.
Uzungöl çevresindeki dağlarda ayı, kurt, tilki, yaban keçisi, kafkas dağ horozu gibi çeşitli yabani hayvan türleri bulunmaktadır.

AYDER YAYLASI

Rizenin Çamlıhemşin ilçesinin 19 km. güneydoğusunda 1350m. rakımda
ladin ve kayın ormanlarıyla kaplı bir yaylamızdır.
Kaçkar Dağına çıkmaya gelen dağcıların ilk durak yeridir. Turizm bölgesi olarak ilan edilmesinden sonra oldukça gelişme göstermiştir. 55 derece sıcaklıktaki termal şifalı kaplıca suyu, Ayder Yaylamızın gelişmesinde yüzyıllardır önemli yeri vardır. Kaplıca romatizmal hastalıklar, iç hastalıkları, kadın hastalıkları ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. Türkiye’de içilebilen şifalı kaplıca sularının nadir örneğidir. Kaplıca suları ayrıca, egzama ve sedef, ergenlik sivilceleri gibi cilt hastalıklarının ve vücuttaki ufak yaraların  tedavisinde de kullanılıyor. Kaplıca sularından fayda görmek için havuza girmek, özel banyo almak ya da içmek mümkün. Tabii ki, kaplıcaya girmeyi sakıncalı kılacak durumlar da var. Örneğin yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıkları başta geliyor. Bu nedenle kaplıcaya girmeden önce mutlaka uzman bir doktora danışmak şart.
ULUDAĞ, Marmara Bölgesi’nin Güney Marmara Bölümü’nde dağ. En yüksek noktası, Doruk Tepe’de 2.487 metre. Uludağ Tepe’de (Karatepe) 2.543 metredir.
Bursa Ovası’nın güneyinde dik olarak yükselir. Güneyde Orhaneli’ne doğru yine dik olarak iner. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda, yaklaşık 40 km uzunluğunda, 15 km (en geniş yerde) genişliğindedir. Karatepe kuzey eteklerinde, dördüncü zaman buzul dönemi kalıntısı küçük göller (Aynalıgöl, Karagol, Kilimligöl) vardır. Sarıalan (1.621 m), Kirazlıyayla (1.505 m), Ka-dıyayla (1.235 m), doruk çevresindeki ünlü yaylalarıdır. Yamaçları, zengin bir orman örtüsü içerir. Uludağ eteklerinden doruğa doğru bitki kuşakları tabakalanır. Türkiye’nin en büyük kış sporları merkezi olan Uludağ’a (Oteller bölgesi) Bursa’dan 34 km’lik karayoluyla çıkılır.
Teleferikte Sarıalan’a oradan Bakacak’a ulaşılır. Bakacak’tan taksilerle oteller bölgesine geçilir. Sarıalan, Çobankaya, Kirazlıyayla, Yılanlıkaya, Bakacakta’ta orman içi dinlenme yerleri ve günübirlik piknik tesisleri, oteller bölgesinde, 11’i kamu kuruluşlarına 14’ü özel sektöre ait 3.000 yatak kapasiteli otel, motel, dinlenme, cafe, kayak, telesiyej tesisleri vardır. Doruk yakınlarında, Etibank Volfram İşletmeleri vardır.
ALANYA HAKKINDA;
Alanya, geniş plajları, tarihi eserleri, modern otel ve motellerin sayısız balık lokantaları, kafe ve barlarıyla mükemmel bir tatil merkezidir. Gelenleri ilk karşılayan, Alanya Yarımadası'nın üzerinde bir taç gibi kurulmuş olan ve 13. yüzyıldan kalma şahane Selçuklu Kalesidir. Etkileyici kalenin yanı sıra eşi benzeri olmayan tersanesi ve anıtsal güzellikteki sekizgen Kızıl Kule görülmeye değerdir.
Limanı çevreleyen kafeler ve barlar akşam saatlerinde liman yolu boyunca el sanatları, deri, giysi, mücevherat, el çantaları ve yöreye özgü ilginç renklere bezeli su kabaklarının satıldığı butikler yer alır. Eğer mağaraları keşfetmekten hoşlanıyorsanız Damlataş Mağarası'nı gezmeniz gerekir. Mağara yakınında Etnografya Müzesi yer almaktadır. Tekneyle üç deniz mağarasına ulaşabilirsiniz: fosforlu kayalarıyla Fosforlu Mağara, korsanların kadın esirleri tuttukları Kızlar Mağarası ve Aşıklar Mağarası.
Alanya'nın 15 km. doğusunda yer alan Dim Çayı Vadisi   gölgelerin serinliğinde dinlenmek için ideal bir yerdir. Tüm sahillerinden denize girilebilen Alanya tam bir güneş, deniz, kum cennetidir.
Tarihçe: Alanya bazen Kilikya bazen de Pamfilya topraklarından sayılmıştır. Daha sonra sırasıyla Hititler, Yunanlılar, Romalılar bölgeye egemen olmuşlardır. Çeşitli istilalar ve savaşlarla harap olan kent Romalılarca yeniden inşa edilir. Bizanslılar döneminde ise Alanya' ya ''Güzel Dağ'' anlamına gelen Kolonoros adı verilir. 13. yy. da Selçuklu Hükümdarlarından I. Alahaddin Keykubat kenti alarak adını Alaiye olarak değiştirir. 13. yy. ortalarında Karamanlıların eline geçen Alanya 1471 yılında Osmanlı   topraklarına katılır.
İklim: Alanya' da tipik Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Kışları yağışlı ve nemli, yazlar kurak ve sıcaktır. Yıllık ortalama hava sıcaklığı 19ºC'dir. Deniz suyu sıcaklığı 21ºC'dir. Daha detaylı bir araştırmak isterseniz;https://www.etstur.com/

Eğer İzmir'e Gitme Gibi Bir Planınız Varsa Rotanızı Direk Çeşmeye Çevirin.

ÇEŞME HAKKINDA;
İzmir’e 80 km uzaklıkta Anadolu'nun batıdaki en uç noktasıdır. Yüzölçümü 2 bin 601 km2’dir. Doğu'dan Urla İlçesi, güneyden ve batıdan Ege Denizi, kuzeyden ise Karaburun İlçesi ile komşu olan Çeşme'nin Yunanistan’a bağlı Sakız Adası’na uzaklığı 8 mildir. 2015 yılı TUIK verilerine göre nüfusu 39.243kişidir.
Şifalı sıcak suları, altın kumu, güneşi, denizi, renkli yaşamı ve eğlenceli gece hayatıyla ünlü bir tatil beldesidir. 29 km’lik Çeşme kıyı şeridi boyunca yer alan birbirinden güzel tertemiz denize ve altın sarısı kumlara sahip plajları ziyaretçilerine eşsiz deniz keyfi sunmaktadır.
Çeşme, İzmir’in en batı ucunda kendi adını taşıyan yarımadada kurulmuştur. Gemicilerce “Küçük Liman” diye adlandırılmışsa da, buz gibi suların aktığı çeşmelerinden dolayı yöreye “Çeşme” adı verilmiştir. Çeşme’nin Ildırı Köyü’nde ortaya çıkarılan Erythrai antik kentinin yanı sıra Çeşme’deki Osmanlı Dönemi’nden kalma kale, kervansaray, çok sayıda çeşme ve sivil mimari örnekleri, yörenin arkeolojik ve tarihi mirasını oluşturur.

Muğlanın İncisi Bodrum

  Bodrum Hakkında ;

Homeros'un 'Ebedi mavilikler ülkesi' dediği ve bir diğer Bodrumlu Cevat Şakir'in de 'başka yerde olup nur içinde yatılacağına burada nur içinde yaşanır' demesi boşuna değildir. Tarih boyunca, önceki adıyla Halikarnassos, sonra da Bodrum, paylaşılamayan ve uğrunda hep mücadele edilen bir yer olmuştur.
Bodrum, doğu ve batı limanlarının birleşmesinden meydana gelen yarımada üzerinde yükselen kalesi ve iki limanın kıyılarına dizilmiş bembeyaz evleri, gümbetleri ve denize inen daracık sokakları şöhreti dünyaya yayılmış yatları, tersaneleri ile ünlü bir yöredir.
Bugün Bodrum, bir tatil yöresinden beklenen tüm unsurları bünyesinde toplamış, yaz-kış yaşanabilecek önemli bir turizm merkezidir. Dünyanın dört bir yanından gelen zengin yatçılardan kısıtlı bütçesiyle bir pansiyonda uzun yaz tatili geçirebilen gelir gruplarına kadar tüm kesimlerin beklentisini karşılayacak donanıma sahiptir.
Bodrum Türkiye’de ziyaretçi potansiyeli en yüksek olan tatil beldelerinden bir tanesidir. Yaz aylarında burayı ziyaret eden gerek yabancı gerek yerli turist sayısı ile nüfusunu bir anda artar. Ancak Bodrum sadece yaz aylarında ziyaret edilebilecek bir yer değil. Özellikle bahar aylarında bir çok insanın tercih edeceği bir yer olan Bodrum eylül ekim aylarında zefiriye adı verilen rüzgarın serin esintisi eşliğinde ne sıcaktan bunaltan ne de soğuktan üşüten bir iklime sahiptir.
Bodrum her tarza hitap ediyor olmasıyla bu kadar meşhur bir bölge olduğunu söylemek yanlış olmaz! Lüks otellerde konaklayabilir, minderlerin üzerinde güneşlenebilir, maviye olan hayranlığınız Bodrum’da tepelerinden görünen deniz ve gökyüzü uyumuyla daha da artabilir, su altı dünyasının en bilinmezini keşfedebilir, tarih kalıntılar müzeler, alışveriş, gece eğlenceleri, ya da palmiyeler arsında uzun yürüyüşler yapabilir, köy yaşantısı içinde huzur bulabilir, güneşin batışını seyrederken hayata bir kere daha sımsıkı sarılabilirsiniz.